180 BİN TON KARBONDİOKSİT EMİSYONUNA ENGEL OLUYORUZ

Günümüzde modern dünyanın en yaygın kullandığı enerji türü olan elektrik enerjisi çok çeşitli kaynaklardan elde edilebiliyor. İnşaat sektörünün yanında Acro Enerji markasıyla Enerji sektöründe de faaliyet gösteren Park İnşaat, Temiz Enerji; Temiz Çevre, Temiz Yaşam ilkesiyle gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya oluşturmayı hedefliyor.

Kömürden, doğalgazdan, nükleer santrallerden, fosil yakıtlardan elektrik üretilirken doğaya bırakılan sera gazları, diğer partikül maddeler ve nükleer santrallerin radyoaktif atıkları sebebiyle bu teknolojiler, gözleri doğal yenilenebilir ve sürekli enerji kaynakları arayışına çevirmiştir. Doğada sürekli var olan faktörlere dayalı bu kaynakların en önemli özelliği ise yenilenebilir olmaları ve doğaya zarar vermemeleridir. 

 


Park İnşaat - Acro Enerji Olarak Toplam 180 Bin Ton Karbondioksit Emisyonuna Engel Olmayı Hedefliyoruz. 
Türkiye'nin doğal enerji kaynaklarını en verimli ve etkin şekilde kullanarak projeler üretmeyi ilke edinen Acro Enerji, en ileri teknolojileri kullanarak, büyük tüketici gruplarının temiz ve güvenli enerji ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla; özellikle su ve güneş enerjisi gibi doğal ve temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaktadır. 

Acro Enerji Grubu, bünyesinde bulunan ve yapımı devam eden 14’ü güneş santrali, 2’si hidroelektrik santrali olmak üzere toplam 16 santralde 30 MW’lık enerji üretmeyi hedefliyor.

Yaşam Tarzınızdaki Küçük Değişimlerle Karbon Ayak İzi Oranını Azaltmak Elinizde!

Çevre kirliliği ve atmosfere salınan zararlı gazların oranındaki radikal artış, karbon ayak izinin hem bireysel hem de kurumsal açıdan daha fazla üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu gözler önüne serdi. Küresel düzeydeki birçok marka ve büyük firma aslında uzun süredir bu alanda kayda değer çalışmalar yapmış, hatta tüketici eğilimlerini de bu doğrultuda şekillendirmiş durumdalar.

Karbon Ayak İzi Nedir ?

Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Bu zarar ısınma, satın alma, ulaşım, enerji tüketimi gibi son derece basit yaşamsal faaliyetlerin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Özellikle kent yaşamının getirdiği hızlı koşturmaca karbon ayak izini büyük oranda olumsuz yönde etkilemektedir.

Karbon Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Yaygın görüşe göre dünyayı en fazla sanayileşmenin kirlettiği düşünülse de bireysel olarak günlük yaşantımız da bu süreci hızlandıran etkenler arasındadır. Bu etkenlerin başında ise ulaşımı sayabiliriz. Örneğin her 1000 otomobil, günde 3000 kg karbondioksit,  200-400 kg hidrokarbon buharı, 50-150 kg azot oksitlerini atmosfere yaymaktadır. Bu araçlardan çıkan gazlar atmosfere salınan karbondioksit miktarının %31’ine karbonmonoksit miktarının ise %82’sine denk gelmektedir.

Bu nedenle ulaşımda toplu taşıma araçlarını tercih etmek, kısa mesafelerde yürümek veya bisiklet gibi yakıt ihtiyacı olmayan alternatif ulaşım araçlarına yönelmek karbon ayak izinin azaltılmasında önem arz etmektedir. Elbette bu konuda bireyler kadar yerel ve ulusal yönetimlere de çeşitli görevler düşmektedir.

Karbon İzini Azaltmak İçin Alışverişten Başlayabilirsiniz!

Günlük tüketim ihtiyaçlarımızı karşılarken bu ürünlerin nerelerde üretildiği ve üretimde hangi maddelerin kullanıldığı göz önüne alınmalıdır. İsterseniz gelin birkaç başlıkta bunlara bir bakalım.

Yerli Malı tüketmek:  Dünyanın bir ucundan gelen bir meyveyi almanız, nakliye maliyeti demektir. Bu da ulaşıma dayalı kirlenmeye neden olmaktadır. Yerli ürünlere olan talep, arzı da etkileyeceği için, ürünün raflarda yerini alacağı süreye kadarki maliyetlerin de azalmasını sağlayacaktır.

Su Arıtma: Musluk suyunun arıtılarak kullanılması, şişeleme ve geri dönüşümden kaynaklanan karbon emisyonunun önüne geçecektir.

Isınma: Kış aylarında ev içi sıcaklığını 1 derece daha azaltarak yılda en az 300 kg karbondioksitin atmosfere karışmasının önüne geçilebilir. Bu nedenle kış mevsimine uygun giysiler tercih edilmelidir.

Aydınlatma: Gereksiz yanan lambaların söndürülmesi en az 250 kg karbondioksitin salınımını önleyecektir. Tasarruflu led ampuller kullanılarak aydınlatma için harcanan enerjiden tasarruf edilebilir. Çalışmayan elektrikli aletler prizden çıkarılmalıdır.

 

 

Kurumsal duyarlılık

Artık gayrimenkul ve inşaat sektöründe de yenilenebilir enerji olmazsa olmazlar arasına girmiştir. Karbon ayak izi oranının azaltılması ve enerji kaynaklarının verimli kullanılması adına çalışma yapan kuruluşlar, yeni bir enerji kullanım kültürünün geliştirilmesi için de çaba göstermektedir. Park İnşaat projelerini tasarlarken hemen her aşamada çevresel duyarlılığı ön planda tutmaktadır.

Yaşayan Bloklar

Şehirleri binalar olmadan düşünmek imkânsızdır. Binaların varlığı ise, dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ına, su tüketiminin ise yaklaşık yüzde 30’una neden olmaktadır. Çevre dostu yeşil binalar ise, sürdürülebilir bina konsepti ile kaynakları daha az tüketen, daha verimli ve daha yaşanabilir alanlar olarak karşımıza çıkıyor.

Doğal malzemelerin kullanımı, tasarruflu aydınlatma sistemleri, verimli su kullanımı, toplu taşıma olanakları vb. kriterler binaların “Yeşil Bina” olarak adlandırılmasında önem arz eden noktalardır. Park İnşaat projelerinde yeşil alanlara büyük önem verilmekte ve ortak kullanım alanları doğa ile bütünleşik şekilde düzenlenmektedir.

Dairelerin yazın aşırı ısınmasını engellemek için binalarda çatı malzemesi olarak güneş ışığını yansıtan açık renkli malzemeler tercih edilmektedir. Yine Park İnşaat projelerinde sert zeminlerde, güneş ışığını yansıtan açık renkli sert zemin malzemesi kullanılmaktadır. Yağmur sularının yüzeyde birikmesini önleyen geçirgen kaplama malzemeleri sayesinde, yağmur suları yeraltına ulaşır. Böylece bu dış zemin kaplama malzemeleri kanalıyla, suların buharlaşarak kaybolması önlenir ve doğal su dengesinin korunmasına yardımcı olunur.